Sarıgül: İçişleri Bakanlığı mektup yazarak teftiş göndermez

TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül il teşkilatıyla toplantı ve birtakım ziyaretler için Sivas’a geldi. İlk olarak parti binasını ziyaret eden Sarıgül, burada basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

“TÜRKİYE DOLARLA YATIYOR, DOLARLA KALKIYOR”

Türkiye’nin gündeminden doların düşmediğini söyleyen Sarıgül, şöyle konuştu:

“Türkiye dolarla yatıyor, dolarla kalkıyor. Gözü kulağı döviz kurlarında yaşıyor. Kur yükseliyor, panik oluyoruz, düşüyor bayram yapıyoruz ama asıl sorunlarımız yerinde duruyor. Kura müdahale etmek, ateşi çıkan hastaya aspirin vermektir. Oysa yapılması gereken ateşin neden çıktığını bulmak ve onu tedavi etmektir.

Ekonominin can damarı güvendir. Güven olmazsa yatırım olmaz, güven olmazsa eline para geçen dövize koşar. Güven ortamını sağlamanın ilk şartı, ülkeyi demokrasi ve hukukun üstünlüğü içinde yönetmektir. Ekonominin ahbap çavuş ilişkisine değil, kurumlar ve kurallara dayalı olması gerekir. Liyakate önem vermek, ekonomiyi ehil ellere teslim etmek, merkez bankasının işine karışmamak şarttır.”

“USULDE BÖYLE BİR UYGULAMA YOK”

İçişleri Bakanlığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gönderilen teftişle ilgili de konuşan Sarıgül, şunları söyledi:

“Belediye başkanlarımızla ilgili son zamanlarda yapılan ‘teftiş gönderiyorum’, ‘denetleme gönderiyorum’ gibi düşünceleri asla doğru bulmayız. İçişleri Bakanlığı mektup yazarak teftiş göndermez, sosyal medyadan mektup göndermez, basınla konuşarak mektup göndermez. Usulde böyle bir uygulama yoktur.

Teftiş yapılması gereken bir uygulama varsa İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri görevini yapar ama davul zurna çalarak ben teftiş gönderiyorum mantığını TDP olarak bir devlet anlayışımızla bağdaştırmayız. Bu tür uygulamaları kesinlikle doğru bulmayız. Belediye başkanlığım dönemimde her sene defalarca teftiş gördüm. Her sene Sayıştay müfettişlerimiz denetledi. Teftiş son derece önemlidir. Teftiş eğitici ve öğreticidir ama davul zurna çalarak ben teftişe geliyorum demek, siyasi bir anlayışla ve demokrasi anlayışımıza uymaz.”

“ŞİRKETLERE HAZİNE, ZENGİNE FAİZ GARANTİSİ VERDİLER”

Ekonominin can damarının güven olduğunu anlatan Sarıgül, şu ifadeleri kullandı:

“Güven ortamını sağlamanın ilk şartı ülkeyi demokrasi ve hukukun üstünlüğü içinde yönetmektir. Ekonominin ahbab-çavuş ilişkisine değil, kurumlar ve kurallara dayalı olması gerekir. Liyakate önem vermek, ekonomiyi ehil ellere teslim etmek, Merkez Bankası’nın işine karışmamak şarttır.

Dövizde neler oldu? 20 Aralık’ta dolarla kimler oynadı? İçeriden bilgi alanlar kimlerdi? Kamuoyu bunları merak ediyor. Dün kuru köpürtenler, bugün köpüğünü aldık diye övünüyorlar. Sayın Erdoğan, “Kur atağını bir saatte önledik” diyor. Madem 1 saatte önleyebiliyordunuz, niye bir ay önce önlemediniz? Dolar yükseliyor, olan fakir fukaraya oluyor.

Dolar düşüyor, olan yine fakir fukaraya oluyor. Şirketlere hazine garantisi verdiler. Şimdi zengine faiz garantisi veriyorlar. Her zaman yaptıkları gibi fakirden alıp zengine veriyorlar. Döviz iniyor ama ekmek kuyrukları devam ediyor. Pahalılık, işsizlik, yoksulluk devam ediyor.”

“BAŞARILI OLUNCA BİZ YAPTI, BAŞARISIZ OLUNCA DIŞ GÜÇLER YAPTI”

Sarıgül, AKP hükümetini eleştirmenin düşmanlık olarak görüldüğünü belirterek açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Ak Parti kadrolarının çok değişik bir siyaset anlayışları var. Ak Parti’yi eleştirmek düşmanlık oluyor. İktidardan gitmelerini istemek suç sayılıyor. Başarılı olunca biz yaptık diyorlar. Başarısız olunca dış güçler yaptı diyorlar. 20 yıl önce 20 milyon ton buğday üretiyorduk. Şimdi de 20 milyon ton buğday üretiyoruz. 20 milyon tonu, 50 milyon tona neden çıkarmadınız? Onu da mı dış güçler engelledi?

Yılda 50 milyon ton buğday üretsek ,Türkiye güçlü ve zengin bir ülke olurdu. 120 milyar dolarlık tarım ithalatı yaptınız. Onu da mı dış güçler yaptırdı? Hayvan ithalatına 10 milyar dolar harcadınız, onu da mı dış güçler yaptırdı. Bu paraların onda birini Sivaslı besicilere, çiftçilere verseydik, Sivaslılar para kazanırdı.

Türkiye’de buğdaya, ete, süte doyardı. Amerika’sı, Avrupası bir araya geldi. Pamuk ekmeyin, tütün ekmeyin, pancar ekmeyin dediler. Ekmedik. Çiftçiye destek vermeyin dediler. Çiftçiye destek vermedik köyler boşaldı. Anadolu’yu canlandırmamız, tarım ve hayvancılığı geliştirmemiz, fabrikalar kurmamız lazım. Bunları yapacak olan parti TDP’dir.”

Açıklamanın ardından Sarıgül ve beraberindeki partililer, Sivas Kongresi’ne ev sahipliği yapan ve şu an müze olarak kullanılan Atatürk ve Kongre Müzesi’ni ziyaret etti. Sarıgül, müzeyi gezerek görevlilerden bilgi aldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir