İnce bağırsak kanseri nadirdir, sindirim kanserlerinin çok azını temsil eder. Adenokarsinom, ince bağırsak kanserinin en yaygın şeklidir. Bu kanser türü, ince bağırsağın astarındaki glandüler hücrelerden oluşur. Hastalığın ana belirtileri karın krampları, kusma ve dışkıda kan bulunmasıdır.
İnce bağırsak sindirimde önemli bir rol oynar. İnce bağırsakta besinlerin çoğu emilir. İnce bağırsağın tümörleri birincil (yani ince bağırsaktan kaynaklı) veya ikincil (başka bir yerden çıkmış tümörün ince bağırsağa sıçaraması) türde olabilir. İkincil ince bağırsak kanserleri çok nadirdir ve en sık böbrek tümörü veya melanomda görülür.
Birincil tümörler, lenfomatöz hastalıklar (lenfositlerden gelişir), endokrin tümörler (hormon üretebilen hücrelerden gelişir), konjonktif tümörler (ince bağırsak duvarının bağ hücrelerinden gelişir) ve son olarak ince bağırsak adenokarsinomları ile ortaya çıkar. En sık görüleni, ince bağırsağın içini kaplayan dokudan ve ince bağırsak tarafından salgılanan mukusu üreten glandüler hücrelerden gelişen birincil tümörlerdir.
İnce bağırsak kanseri kötü huylu bir tümördür. İnce bağırsak hücreleri büyümelerini ve davranışlarını anormal hale getiren değişikliklere uğrayabilir. İnce bağırsak için en sık görülen kanser öncesi durum adenomatöz poliptir. Bu aşamada hücreler henüz kanserli değildir, ancak kanser olma riski yüksektir.
İnce bağırsağın yapısı
İnce bağırsak yaklaşık 4,75 ila 6 metre uzunluğundadır ve ortalama çapı 2,5 santimetredir. Kendi üzerine kıvrılır, katlanır ve karın boşluğunun önemli bir bölümünü kaplar. İnce bağırsak duodenum, jejunum ve ileumdan oluşur.
Duodenum mideyi ince bağırsağa bağlar. Çoğu enzim duodenumdan ince bağırsağa girer. Jejunum, duodenum ile ileum arasında yer alan ince bağırsağın merkezi kısmıdır. Besinlerin sindirimi ve emiliminin çoğu jejunumda gerçekleşir. İleum ise ince bağırsağın son kısmıdır ve aynı zamanda en uzunudur. Sindirilmiş gıdalardan besinleri emer ve kalanını kalın bağırsağa boşaltır.
İnce bağırsak kanseri tanısı
İnce bağırsak için özel bir tarama testi yoktur. Bu organı incelemek zordur. İnce bağırsağın suyla doldurulmasıyla yapılan bir tarama vardır. Muayene yapılmadan önce, bağırsağın daha hızlı ve daha rahat bir şekilde doldurulmasını sağlamak için geçici olarak bir sonda yerleştirilir, böylece içeriğinin tomografi taramalarında görüntülenmesi sağlanır.
Enteroskopi, video kamera ile donatılmış esnek bir cihaz (endoskop) kullanılarak ince bağırsağın incelenmesini mümkün kılar. Bu muayene biyopsi yapılarak bağırsak mukozasından örnek alma imkanı veren tek incelemedir. Dezavantajı genel anestezi ihtiyacıdır.
İnce bağırsak kanserinin 8 belirtisi
İnce bağırsak kanserinde belirtiler değişkendir, çoğu zaman karın ağrısını, kusma ve bağırsak geçişi bozuklukları ile ortaya çıkar ve bağırsak geçişi son aşamada kesilir.
İnce bağırsak kanseri genellikle belirtisiz ilerler. Belirtiler çok özel değildir ve ilk önce başka bir nedenden şüphelenilir. Genel olarak ince bağrısak kanserinin en yaygın 8 belirtisi şunlardır:
– Karın ağrısı,
– Mide bulantısı,
– Kusma,
– Kilo kaybı,
– Kabızlık veya ishal,
– Bağırsak kanaması,
– Dışkıda kan,
– Yorgun ve zayıf hissetmek.
İnce bağırsak kanserinde tedavi
Tedavinin amacı bir iyileşme sağlamak, belirtileri azaltmak ve yaşam kalitesini iyileştirmektir. Kanserin tipine, yaygınlığına, genel durumuna, ilişkili diğer hastalıkların varlığına göre tedavi uygulanır.
Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi gibi farklı tedavi yöntemleri kullanılır. Tedavi kararları tek bir uzman tarafından değil, kanser yönetiminde yer alan çeşitli uzmanlar tarafından verilir.
Çoğu bağırsak kanserinin tedavisinin temeli, hastalığın küçük boyutlu olması koşuluyla tüm kanserli hücreleri çıkarmanın tek yolu olan cerrahiyle yapılır. Hastalık daha ilerlemişse, cerrahiye ek olarak kemoterapi de önerilebilir. Hastalık yayıldığında, birincil tümörü çıkarmak veya sindirim sisteminde tıkanıklığı kaldırmak için ameliyat gerekebilir. Bu ameliyat genellikle genel anestezi altında endoskopik olarak bağırsak protezlerinin yerleştirilmesi ile yapılır.
Kemoterapinin amacı, hücre üremesinin mekanizmalarını etkileyerek hastalıklı hücreyi yok eden kimyasal bir etki ile hastalığı tedavi etmektir. Kemoterapi, hastalığın olası tüm yerlerini tedavi etmeyi amaçlar.