Ay Yüzlüm, Ben Sana Aşık Oldum Bir Adedim, Vazgeçilmiyor ve Kalbim Yaralı adlı yapıtların ortalarında bulunduğu birçok müziğiyle müzik dünyasında büyük beğeni kazanan Murat Göğebakan, 10 Ekim 1968’de, Hatice ve Hasan Göğebakan çiftinin birinci çocuğu olarak Adana’da dünyaya geldi. Anne ve babasının işi münasebetiyle 7 yaşına kadar çocukluğunu Almanya ve Adana ortasında geçiren ünlü müzikçi birinci, orta ve lise eğitimini Adana’da tamamladı.
Hasan’dan Olma Hatice’den Doğma adlı kitabında kendi ömür öyküsünü anlatan sanatçı, şimdi çocukken anne-babasının Almanya’ya gitmesi münasebetiyle yaşadığı ayrılığı şu sözlerle aktarmıştı:
“Avrupa’ya en çok da Almanya’ya göç dalgası sürüyordu hala. Annem ve babam, hem o devirlerdeki ekonomik koşullar hem de insanların daha uygun bir ömür istemeleri nedeniyle epeyce tanınan olan, keza günümüzde de emsal nedenlerle hala tanınan, yurt dışı kervanına katıldı. Bu uzun sürecek bir ayrılık manasına geliyordu. Şimdi bir bebektim ebeveynlerimden ayrıldığımda. Beni babaannemlere emanet ederek gitmişler. Bir mühlet sonra kız kardeşim doğdu ve o da benimle tıpkı mukadderatı paylaştı. Uzun yıllar boyunca babaannemlerde kaldım. Annem ve babamı hatırladığım kadarıyla birinci sefer beş yaşımdayken gördüm. Çok uzun yıllar hem de tahminen onlara en çok gereksinim duyduğum yaşlarda farklı kalmış olsam da onları çok seviyorum.”
Sanatçı, 1986’da kazandığı Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’ndan mezun olduktan sonra Çukurova Üniversitesi’nde öğretim vazifelisi olarak misyon aldı. Göğebakan, tıpkı yıllarda dergah eğitimi aldı ve gitar dersleri verdi.
Adana’da yaşadığı yıllarda Senem Hanım ile gerçekleştirdiği evliliğinden Bülent isimli bir oğlu olan Göğebakan, 1994’te eşinden ayrıldı. Sanatçı, hayallerini gerçekleştirmek ve albüm yapmak üzere 1995’te Adana’dan İstanbul’a geldi. 1997’de ise unutulmayan albümü Ben Sana Aşık Oldum isimli birinci albümünü müzikseverlerle buluşturdu.
İlk albümüyle büyük beğeni kazanan sanatçı, Kral TV Görüntü Müzik Ödülleri’nde “En Yeterli Çıkış Yapan Erkek Sanatçı” mükafatına layık görüldü.
Ay Yüzlüm müziği mesleğinin en değerli çalışmalarından biri oldu
Murat Göğebakan, 1998’de Sen Rahatına Bak, 1999’da Tek Cürmüm Seni Sevmekmiş, 2000’de ise Merhaba albümlerini yayımladı.
Sema Bekmez ile 2000 yılında 11 yıl süren bir evliliğe imza atan sanatkarın, 2002’de dinleyiciyle buluşan Ay Yüzlüm albümü, MÜYAP’ın “En Çok Satan Albüm” mükafatını aldı.
Bora Ayanoğlu’nun Yunus isimli yapıtı üzerine Ömer Faruk Güney’in yazdığı sözlerle ortaya çıkan Ay Yüzlüm, sanatkarın mesleğinin en değerli çalışmalarından oldu. Birebir albümde bulunan Vazgeçilmiyor ve Namus Belası müzikleri da büyük beğeni topladı.
Kariyeri boyunca yurt içinde ve yurt dışında birçok konser veren sanatçı, 2004’te Yaralı, 2005’te Sana Olan Aşkım Şahit, 2007’de Sevgiliye, 2010’da Aşıklar Yolu ve 2012’de ise son albümü Aşkın Gözyaşları’nı müzik dünyasına kazandırdı.
Sanatçı, verdiği bir röportajda, yapıtlarında hislerini samimi hislerle tabir ettiğini lisana getirerek, şunları tabir etmişti:
“Ben yeterli bir şey yapmaya çalışıyorum ya da yapmaya çalıştığıma inanıyorum. Hala da bu yoldaki inancım devam etmekte. Ancak ne kadar başarılıyım, bu da takdiri ilahi. Ben Allah’tan bekliyorum. Zira ben hiçbir vakit kullarından bir şey beklemedim. O denli bir beklentim olmadı. O denli bir şey yapsaydım ‘Ben sana aşık oldum’ demezdim. ‘Unutur muyum seni?’ demezdim. Kullarından bir şey bekliyor olsaydım ‘Ay yüzlüm’ demezdim. Benim kefilim Allah. Onun için detaylara pek fazla girmeden hayatımı devam ettirmek istiyorum. Detaylar benim için çok fazla kıymetli değil.”
Cem Karaca, Barış Manço, Bora Ayanoğlu, Zülfü Livaneli, Ünol Büyükgönenç, Cengiz Kurtoğlu, Sinan İhtimam ve Ferdi Tayfur’un yapıtlarını de albümlerinde yorumlayan sanatçı, ayrıyeten 1999’da Cansu Koç’la “Kendim Ettim Kendim Buldum”; 2004’te Buyruk Şaşmaz’la “Gideceksen”; Yaşar, Haluk Levent, Feridun Düzağaç ve Kurtuluş Türkgüven ile “Aynı Mahallenin Çocukları” albümünde; 2007’de Zeliha Sunal ile “Kara Gözlüm”; 2010’da ise Örge Volkan ile “Karagül” isimli müziklerde düet yaptı.
2009’DA KANSERE YAKALANDI
Anadolu rock müziğinin değerli temsilcilerinden olan başarılı sanatçı, 2009’un mayıs ayında grip olduğu fikriyle gittiği hastanede, kan kanseri olduğunu öğrendi. İlerleyen hastalığı münasebetiyle hastaneye yatan sanatçı, 2010’da hastalığını kendi tabiriyle inancıyla ve edilen dualarla yenerek müzik mesleğine kaldığı yerden devam etti.
Başarılı sanatçı, hekiminin, lösemi olduğunu, kemoterapinin cevap vermemesi durumunda bir haftalık ömrünün kalacağını söylediği anı şu sözlerle anlatmıştı:
“Bana kemoterapinin cevap vermemesi halinde bir haftalık ömrümün kaldığını söyledi. Ben de doktora ‘Eyvallah!’ dedim. Hekim rahatlığım karşısında şaşırmıştı. ‘Allah verdi Allah alır. Doğmuşsam gideceğim.’ dedim. Benim inancım var. Bu bahiste radikalim. İtikadım sağlam. Ben bu hususta tarafım. Bunun için de çizgilerimi yıllar evvel koymuşum.
Hastanede kaldığım 7 ay içerisinde yedi günde bir seansa giriyordum. Sonra öteki işlerimle uğraşıyordum. Öğle-akşam, bütün günümü teslimiyet içerisinde, fakat yılmadan daima çalışarak değerlendiriyordum. Günde 10 saat gitar çalışıyordum. Yaşadıklarımı yazdım. Zira mevt vadisinden geçerken, diz kapaklarına kadar kan içindesin. Nasıl yazmazsın ki! Allah, beşere kaldıramayacağı yükü vermez. Ben yaşadıklarımın yalnızca küçük bir kısmını dışa vurdum. Anlatmadığım birçok şey var.”
Tedavisi bittikten sonra “Aşıklar Yolu isimli albümünü yayımlayan Göğebakan, 2012’nin mart ayında çıkardığı Aşkın Gözyaşları isimli albümün birinci klibi Vurgunum, ikinci klibi ise Unutulan isimli müziklerine çekti.
Sanatçı, katıldığı bir söyleşide kanser hastalığına dikkati çekerek, “Ne yazık ki ülkemizde bu tehlikeyi yaşayan ya da bununla karşı karşıya kalan birçok insan var. Bu nedenle toplumsal şuur oluşturulmalı. Beşerler bu tehlikelere karşı gayret etmeli. İnsan inanırsa başaramayacağı hiçbir şey yok” sözlerini kullanmıştı.
46 YAŞINDAYKEN HAYATINI KAYBETTİ
Hastalığı 2013’te nüksedince, yine tedavi görmeye başlayan sanatçı, 2014’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için bestelediği Uzun Adam müziğini Erdoğan’a armağan etti.
Kısa ömrüne büyük muvaffakiyetler sığdıran, kendisine “sevgi adamı” lakabı takan ve sanat topluluğunda o denli tanınan Murat Göğebakan, 24 Temmuz 2014’te hastaneye kaldırıldı. Sanatçı, 31 Temmuz 2014’te İstanbul’da 46 yaşında vefat etti. Göğebakan’ın cenazesi Fatih Camii’nde kılınan namazdan sonra Adana’nın Sarıçam ilçesindeki Buruk Mezarlığı’na defnedildi.